29 Ağustos 2013 Perşembe

Cevizli Tarçınlı Kek

Edirne'ye gelince bizim evden hamurişleri, tatlılar eksik olmaz. Annem zaten bu tür şeyleri sık sık yapar. Ben de gelince yapmaması imkansız bir şey :) Biz de dün akrabalarla toplaşmışken kardeşimle güzel bir kek yapalım dedik, cevizli tarçınlı kek yaptık.

Malzemeler;
3 yumurta
1,5 su bardağı şeker
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağına yakın sıvı yağ
aldığı kadar un(yaklaşık 15 çorba kaşığı)
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2 çorba kaşığı toz tarçın
2 avuç kadar ceviz

Yapılışı;
Yumurtalar ve şeker karlaşıncaya kadar çırpılır. Karışıma sıvı yağ, yoğurt katıp, uzunca bir süre tekrar çırpılır. Un yavaş yavaş eklenir, ardından kabartma tozu, vanilya, tarçın, ceviz eklenir. Kabartma tozunun etkisi azalmasın diye çok uzun süre çırpmadan karışım homojen bir hal alıncaya kadar çırpılır.
Önceden ısıtılmış 180-200 derecede pişirilir. Kürdanla pişip pişmediği kontrol edilir :)




Biz kardeşimin aldığı kalp kek kalıbında yaptık ama yapılış aşamalarını fotoğraflayamadım kusura bakmayın :(

Afiyet olsun, sevgiler... :)

26 Ağustos 2013 Pazartesi

Erken uyumamı gerektiren zamanlarda bir türlü uyuyamıyorum. Sabah erken saatte Edirne'ye gideceğim ve hala uyanığım. 1-1,5 saat süren uyuma çalışmalarım ne yazık ki sonuç vermedi. Uyumam lazım erken kalkacağım dedikçe aklıma birşeyler geliyor. "Anahtarımı aldım mı, şarj aletimi koydum mu, inşallah birşey unutmamışımdır..." Sanırım takıntılıyım. bu gibi sorular beni oyalıyor, gözlerim iflas etmiş durumda ancak beynim direniyor.

Mfö'nün şarkısında dediği gibi; biraz uykuuu... Bütün isteğim buydu :(




24 Ağustos 2013 Cumartesi

İndirimli Alışveriş

Bu hafta kardeşimin de bizde olması nedeniyle baya bir alışveriş yaptık. Uzun zamandır toplu olarak alışveriş yapmamıştım. Evlendikten sonra aldığım kilolar yüzünden kıyafetlerimin bazıları dar geliyor malesef :( Bu yüzden pantolona ihtiyacım vardı. Sezon sonu olduğu için her yer indirimde ve fiyatlar çok uygun. Zaten kıyafete çok para veren biri değilimdir. Pazardan alınmış birçok kıyafetim var.
Fotoğrafa bakınca ne kadar da renkli şeyler almışım diye düşündüm. Beyaz tenli olduğum için açık renkler bana pek yakışmıyor. Canlı veya koyu renkler daha iyi duruyor. Bakalım neler almışım;




Tshirtler soldan sağa doğru:
1-Kadıköy salı pazarı. Bebe yaka kısa kollu bir t-shirt
2-Colin's. Uzun kollu jeanlerin üstüne iyi gidebilecek fuşya bir t-shirt
3-Kadıköy salı pazarı. Minik fermuarlı cebi olan, kısa kollu, yakası hafif düşürülüp de kullanılabilecek bir t-shirt
4-Defacto. Yakası bağcıklı, karpuz kollu bir bluz
5-Beyoğlu Terkos Pasajı. Bu da japone kol ve krevuze bir model. Kardeşimin ısrarı sonucu aldım :)

Pantolonlar da jean LTB. Dar paça pantolon aldım ben de sonunda. Yeşil olan da Collezione. Paçasında fermuar detayı var ve oldukça rahat bir pantolon. Aldığım gibi giymeye başladım :) Bu sıcak havalarda kot pantolon giyemiyorum pek. Üzerime yapışıp aşağı doğru iniyor sanki. Üstümde iyice ağırlaşıyor.








Takılar Kadıköy civarında oturan çoğu kişinin bildiği Uzak Işıklar mağazasından. O dükkan bu kadar ucuza satıp nasıl kar ediyor merak etmekteyim :) Moda olan aksesuarları inanılmaz ucuz fiyata bulabilirsiniz.


Modaya pek ayak uydurabilen biri değilim ne yazık ki. Genelde basic tarzı  giyinirim. Etek üzerine t-shirt, pantolon üzerine t-shirt. Farklı farklı kombinler yapmayı bir türlü beceremiyorum. Allah'tan kardeşim tam bir kıyafet ve moda tutkunu. Onun fikirleriyle birşeyler yapmaya çalışıyorum.

Mutlu günler... :)

23 Ağustos 2013 Cuma

Nişan detayları


Evleneli 1 yıl oluyor. 2012 yılının mart ayında yaptığımız nişanımızın detaylarını sizinle paylaşmak istedim.  Nişanımız evde gayet sade bir şekilde olmuştu. Simgesel olarak küçük birer bohça hazırlamıştık. Tülbent, çetik, seccade türü hiçbişey istememiştim, sadece kullanacağım birkaç şey alınsın istemiştim. 

Evet detaylara geçelim :)





Çikolatayı Valonia çikolatadan almıştık. Çikolata arayışında olanlar için güzel bir seçenek. Alternatifi çok ve istediğiniz tarzda süsleme yapıyorlar. Ben çikolatam alınırken yanlarındaydım. O yönden biraz sıradışı bi durum yaşanmıştı ama bizimkiler bana sormadan göstermeden pek birşey seçememişlerdi ( hala da öyledirler) Böylesi hem iyi hem kötü. İyi yönü şu; beğenmediğiniz hiçbirşey olmamış oluyor. Kötü yanı da benim gibi sürprizi seven biri bohçayı açtığında içindeki herşeyi biliyor oluyor :)




















Bunlar haricinde makyaj sandığı, 6 lı gecelik seti, iç çamaşır takımları almıştık. Nişan elbisesi, ayakkabı ve çanta almıştık. Benim nişan alışverişim sırasında kayınvalidem küçük bir kaza geçirmişti o yüzden alışverişi yarıda kesmek zorunda kalmıştık. Farklı şehirlerde olduğumuz için eksikleri annemle ben tamamlamıştık. Böyle maceralı bir nişan olmuştu benimki :) 

Fikir verebildiysem ne mutlu bana, sevgiler...

17 Ağustos 2013 Cumartesi

Yves Rocher Alışverişi

Sizlere bugün elime ulaşan Yves Rocher alışverişimden bahsetmek istiyorum. 13 ağustos salı günü mail kutuma gelen mailde o gün içinde yapılan tüm alışverişlere maske hediyesinin olduğu yazıyordu. Ben de bu markaya ara ara bakmış ancak hiçbir ürününü kullanmamıştım. Böyle bir fırsat da olunca bir deneyeyim dedim. Roll-onlardan Dünya Bahçelerinden Hint Pamuk Çiçeği çeşidini aldım. Hediye olarak da 2 maske çeşidi vardı. Ben canlandırıcı nem maskesini seçtim. Siparişim 2 günde elime ulaştı. Bir de online alışverişte plaj çantasına benzer, ancak o kadar sağlam olmayan kağıttan daha kalın bir çanta göndermişler. Yanına da 2013 kataloğunu ekleyip göndermişler :)






Gelelim ürünlerin değerlendirmesine;
roll-on un çok hafif ve soft bir kokusu var. Kokusunu bilmeden almıştım ama güzel bir seçim yapmışım. Roll-on oldukça sıvı ve diğerlerinde olduğu gibi yapış yapış his bırakmıyor. 

Maskeyi de sıcağı sıcağına denedim. Cildimi yumuşattı, tabi 1 kullanımda pek değerlendirme yapmak doğru olmaz. Şimdilik pek bir şey diyemeyeceğim. 

Kısacası Yves Rocher alışverişimden memnun kaldım. Bu markayı yakından takibe alıcam :)

sevgiyle kalın...

12 Ağustos 2013 Pazartesi

Kahvaltılar Güzeldir! :)

Güzel ama çok sıcak olan bayram tatilinden döndük. Biz bu bayram eşimin memleketi olan Manisa'daydık. Havalar çok sıcak ve bunaltıcı olduğundan gezmeyi geçtim uyuyamadık bile.

Bayram dönüşü güzel bir kahvaltıyla keyif yaptık. Sofra sunumlarında çok yaratıcı olamasam da farklı sunumlara bayılıyorum. Çok yaratıcı olmasa da bu da benim sofram, tabi maviş kahvaltı setimle... :)







7 Ağustos 2013 Çarşamba

Eski Bayramlar...



Eski Bayramlar...


Yaklaşık 10-15 yıl önce bayramların anlamı naıl da büyüktü benim için.. Yeni yeni kıyafetler alır, ayakkabılarımızı kıyafetimize uydurmaya çalışırdık. Ben ayakkabı aldığımız bayramlarda ayakkabımı yatağımın başucuna koyar öyle uyurdum. Arefe geceleri içim kıpır kıpır ve tuhaf bir mutlulukla dolu olurdu. Çok zor uyurdum (şimdi de çok sevindiğim veya beni heyecanlandıracak bir olay/durum olduğunda çok zor dalarım uykuya..)

Babamın bayram sabahları aldığı gazetelerin kağıt bebek hediyesi olurdu... Kağıt bebekler ne kadar modaydı o dönemde. Kardeşimle beraber heyecanla keser, kağıttan bebeklerimize kıyafetlerini giydirirdik.

....
Sonra pamuk saçlı ton ton babaannem vardı. O benim çocukluğumun kahramanıydı...Bizi hiç kırmaz, her zaman gönlümüzü hoş tutar, güzel güzel oyuncaklar alırdı.. Gülen yüzü ve hiç bitmeyen neşesiyle çocukla çocuk olurdu. Bayram sabahları süslenir püslenir babaanneme giderdik elini öpmeye. Sonra akrabalar, komşular gelen giden eksik olmazdı.. Mahallemizdeki arkadaşlarımızla toplaşır sırayla komşuları gezerdik. Bayram şekeri ve bayram harçlığı toplardık. Ne de güzeldi o günler...

Şimdiki bayramlara bakıyorum da "bayram diye" gittiğimiz memleketlerimiz var sadece. Öylece oturuyoruz evde, genelde de bilgisayarın başında, üstümüzde sıradan bir kıyafet.. Babaanneler, anneanneler kalmayınca çok gelen giden de olmuyor malesef...

10 yıl sonra nasıl olacak acaba? Bayram tebriği diye bir kavram kalacak mı dersiniz? Çocuklarımıza küçüklüğümüzdeki bayram anılarımızı anlattığımızda inanacaklar mı dersiniz? :) Biz kapı kapı dolaşıp şeker toplardık dediğimizde komik gelebilir onlara.




Yazımı her bayram dinlediğim, bana değişik bir mutluluk veren bu güzel şarkıyla bitiriyorum. Eski tadı vermese de herkese mutlu, sağlıklı ve tatlı bir bayram diliyorum... :)

6 Ağustos 2013 Salı

Bisküvili- Krem Şantili Pasta

Geçen akşam gelen tatlı krizime çözüm olarak yaptığım tatlıyı paylaşmak istedim. Çok pratik ve sık sık yaptığım bir tarif. Bazı yerlerde parfe olarak geçiyor ama benimki tam parfe değil sanki :)

Malzemeler:
1,5 paket petibör bisküvi
1 paket krem şanti
1 su bardağı süt
isteğe göre damla çikolata, kuru üzüm, ceviz, muz, elma, tarçın, fındık vb.

Sosu için:
1 paket çikolata sos
2 su bardağı süt

Bisküviler çok ufalanmayacak şekilde kırılır.




Ayrı bir kapta krem şanti  çırpılır. Krem şanti ve diğer malzemeler bisküvilerin üzerine eklenir.







Eşim meyveli sevmediğinden ben damla çikolata, ceviz, tarçın ve kırık fındık koydum. Bütün malzemeler güzelce karıştırdıktan sonra borcama yayılır.





Çikolata sos 2 su bardağı sütle birlikte pişirilir. Karışımın üzerine dökülür.








Çoğu tatlıda olduğu gibi 1 gece buzdolabında bekletilirse çok daha güzel olur :)




Afiyet olsun...

3 Ağustos 2013 Cumartesi

Güneşe Karşı Savaş!

Yaz aylarında güneşe karşı savaşıyorum desem yalan söylemiş olmam. Benim gibi çok beyaz tenli olanların ortak sorunudur güneşten korunmaya çalışmak... Herkes ip askılı, askısız elbiselerle sahile inerken siz hep omuzlarınızı sırtınızı örterek yürürsünüz. Herkes kumsalda bikinisiyle yürüyüş yapar, siz üstünüze t-shirt giymek zorunda kalırsınız.

50 faktörlü güneş kremleri en büyük kurtarıcınızdır güneşe maruz kaldığınızda... Ben uzun yıllardır Sebamed kullanıyorum. Önceleri 20 koruma faktörlüsünü almak gibi bir hataya düşmüştüm. Şuan 50 faktörlüsünü kullanıyorum. Kesinlikle çok daha iyi koruyor. Denize girmeden önce 10-15 dk  önce sürüyorum ve denizde "Acaba yanıyor muyum" endişesi taşımadan dilediğim kadar suda kalabiliyorum. 




Sebamed'ten çok memnunum, sadece cildimi biraz yağlandırıp sivilce oluşumuna neden oluyor ama kızarmış tavuğa dönmekten iyidir diye düşünüyorum :) Ayrıca eşimin kullandığı Arko nem 15 faktörlü güneş kremi de sivilce yaptı. güneş kremlerinin yağlı bir yapısı olduğundan sanırım bu etkiyi her marka gösteriyor.

Hepimizin bildiği gibi deniz ve güneş cildimiz üzerinde çok olumsuz etkiler bırakıyor. Saçları, cildi yıpratıyor ve nemsiz bırakıyor. Normalde de hassas olan cildim, denizin etkisiyle kurudu, pul pul oldu. Denizin tuzlu suyundan kuruyan ve sertleşen derimi bu yaz Johnson's Baby bebek yağıyla nemlendirdim. Daha önce neden bunu denememişim diye üzüldüm durdum. Hem sahilde, denizden çıkınca, hem de duş aldıktan sonra vücuduma güzelce sürüp yedirdim ve sonuçta yumuşak parlak sağlıklı görünen bir cilt elde ettim. Özellikle bacaklara sürünce çok doğal bir parlaklık ve ışıltı katıyor. Benim gibi bebe yağını bugüne kadar denemeyen varsa tavsiye ederim. Kış aylarında soğuktan kuruyan cildime de iyi geleceğini düşünüyorum. Deneyip göreceğim :)




Dolaşan ve karışan saçlarımı kolay taramak için de Gliss Ultimate Repair sıvı saç kreminden yararlandım. Bunu duymayan, görmeyen kalmamıştır herhalde. Gliss sıvı saç kremlerinin birçok farklı çeşidi bulunuyor. Saçların kırılmasını önleyip önlemediğini tam olarak anlayamadım ama saçın taranmasını kolaylaştırıyor ve saçı yumuşatıyor. 




Sevgilerle..

1 Ağustos 2013 Perşembe

Çeyiz Alışverişi

Madem yeni evliyim neden evlilik hazırlıklarıyla ilgili yazı yazmayayım dedim, yeni evlenecek olanlara fikir vermesi açısından yazmaya karar verdim :)

Öncelikle mutfaktan başlayayım; beyaz eşyalarımın hepsi Bosch'tan ve hepsinden oldukça memnunum. Sadece bulaşık makinası, Arçelik marka makinalara göre daha gürültülü çalışıyor. Buzdolabım buzluğu altta olan modellerden, alırken nette okuduğumuz yorumlar yüzünden çok kararsız kalmıştık. "Çok ses çıkarıyor, buzları kırarken yere taş düşüyormuş gibi ses oluyor" gibi yorumlar bizi oldukça üzmüştü, ama abartıldığı gibi bir ses duymadık şimdiye kadar. Bazen geceleri tıkır tıkır sesler geliyor o da çok kısa bir süre...

Çeyiz paketimi Hisar'dan aldım. Eminönü'ndeki züccaciyecide piyasaya göre fiyatlar çok daha makuldü. İmkanı ve ihtiyacı olan almadan önce oraya baksın derim. Bizim aldığımız pakete dahil olanlar şunlardı; yemek takımı, çelik tencere seti, düdüklü tencere, çatal bıçak seti, çaydanlık, cezve takımı. Yanında da seramik tava hediye etmişlerdi.










Kahvaltı takımım Güral Porselen'den. Mavi tutkunu biri olduğumdan bu deseni tercih ettim :)



Baharat takımım Schafer'dan, elektrikli kahve makinasıyla birlikte ikisini online alışveriş sitesinden almıştık.






Elektrikli cezvenin bu marka ve modelini solak olduğum için özellikle seçmiştim fakat, cezve için biraz fazla ağır olduğunu düşünüyorum. Onun dışında memnunum, ilk zamanlar köpüğü tutturamasam da şimdi başarılı olduğumu söyleyebilirim :)

Tost makinam King'ten. Isınması gayet güzel ve 5 ısı ayarı var. Tost haricinde sucuk, köfte, balık gibi şeyleri de pişiriyor. Plakaları çıkabiliyor ve bence bu, tost makinasında mutlaka bulunması gereken bir özellik.



Doğrayıcım Arçelik'in fotoğraftaki modeli. Mutfakta tost makinasından sonra en çok kullandığım 2. ürün diyebilirim. Soğan doğramaktan nefret eden biri olarak her daim elimin altında. Doğruyor, ufalıyor,karıştırıyor. Ayrıca blendır olarak da kullanılabilmesi avantaj.



Bunlar haricinde bir de Beko marka mikserim var. onunla ilgili tek şikayetim alt kısmının sararma yapması. sanırım ısıdan kaynaklı olarak oluştu. çünkü sadece karıştırma kabına dönük olan yüzünde böyle bir sorun var.



Meyve sıkacağım Maulinex. Birkaç kez kullandık ancak temizlemesi zahmetli olduğundan ileride çocuk olunca daha işlevsel olarak kullanabileceğimizi umuyorum :)




Küçük ev aletlerimde marka çeşitliliğinin çok olması bazılarının hediye olarak gelmesinden kaynaklanıyor. Evle ve çeyizle ilgili anlatılacak çok şey var. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere :)

Not: Fotoğraflar alıntıdır.